Hayvan Sevmeyen Akılsızlar Ve Vicdansızlar İçin Yazı Tavsiyesi
Nesli Tükenen Hayvanlar
İklim ve yerküredeki değişimler, kaçak avlanma, doğal afetler, kimyasal artıklar, küresel ısınma, buzulların erimesi ve daha birçok olumsuz faktör yüzünden hayvanların ve bitkilerin nesli tükeniyor. İnsanların en çok sebep olduğu bu nedenler yüzünden, doğanın dengesi bozulmayla karşı karşıya.
Bilim adamları böyle giderse 2028’ yılına kadar hayvanların yüzde 20’sinin yok olacağını belirterek acil önlem planlarının yapılması için uyardı. Ama ne faydaki, sadece doğrudan avlanma ile birçok hayvan türü yok olmakla karşı karşıya.
Ekolojik denge bozulduğunda, insanoğlunu birçok sorun bekliyor. İnsanlar hayvansal gıda olarak bile bu türlere ulaşamayacak olması kaçınılmaz bir son.
Dünyanın dengesi, bozulduğunda ortaya çıkacak olumsuz durumlardan tüm insanlık nasibini elbette alacaktır. Birçok toplumsal hareket ve eylemler bu türlerin yok olmasını engelleyememektedir.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı 2016 Yaşayan Gezegen Raporunda, nesli tükenen sadece hayvan değil bu durumun insanlığı da etkileyeceğini dile getiriyor. Yani ekolojik denge bozulduğunda sıra insan nesline gelecektir. Bu uyarıları ne yazık ki dikkate almayan insanoğlu belki de kendi sonunu hazırlıyor.
Son dört yüz yıl içinde, hayvan ölümlerinde 89 memeli hayvanın nesli tükendiği açıklandı. Eski çağlarda korunmak ve beslenmek için hayvanlar öldürülürken yüzyıllar içinde bu sebepler değişti katliamlara dönüştü.
Zenginliğin ve varlığın sembolü kürk ve deri için ihtiyaç olmasa da sırf zengin kesime sunulmak adına milyonlarca hayvan katledildi. Elbette böyle bir katliamı doğa affetmeyecek. Hayvan severler bu konularda sürekli eylemler yapsa da belli bir kesim var ki sırf zevk uğruna hayvanları öldürüyor. Aksesuar ve giysi olarak kullanıyor.
Dünyamızın, büyük sorunları olması bu sorunun çözülmesi zor hale getiriyor.
Habitat dengesinin bozulması, aşırı avlanma, çevre kirliliği, sanayi artıkları, hastalıklar, aşırı tüketim, doğal afetler, seller, orman yangınları, yer küre hareketlerinden kaynaklı yer altı sularının kirlenmesi ve birçok sorunlar gezegenimizi tehdit ediyor.
Ek olarak, sanayi sektöründeki tarım politikaları, madencilik sektörleri, petrol, kimyasal artıklar, fabrikalar, mobilya sektörü ve altyapı için arazi kullanımının da doğal yaşam alanlarını yok ederek bitki ve hayvan türlerinin geleceğini tehdit ettiği açıkça ortadadır.
İnsanoğlu dünyayı ele geçirdiğinden bu yana, yaklaşık iki milyon hayvan türünün keşfedildiği açıklanmıştır. Ancak yüzyıllar içinde dünya üzerinden silinmiş türlere bakıldığında hayvanlar dünyasının sadece küçük bir kısmını oluşturuyor.
Dünyamıza ait olan hayvan, bitki ve insanı koruma adına yapılan çalışmalar yetersizdir. Dernekler, daha çok insanı bilgilendirme konusunda okullarda ve her yerde eğitim verilmelidir kararını verse de ekonomik durumlar bu duruma el vermiyor. Bu dünya, devletler ve insanların ortak şekilde hareket etmesiyle ortak bilinçte buluşmasıyla büyük ölçüde çözülebilecek bir konudur.
Hayvanlar için koruma alanlarının genişletilmesi, ağır yasalar çıkartılması, halkın iklim ve doğa faktörleri ile ilgili bilgilendirilmesi, doğadan elde edilen enerjilerin yaygınlaştırılması, üretim ve tüketim için dengeli politikalar üretilmesi, gıda sanayisinin düzene sokulması en azından dünyayı bekleyen felaketi tersine çevirebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder